13 Temmuz 2013 Cumartesi


Doğru Cerrahi Ancak Doğru Sistem ve İyi Patologların Yardımı ile Mümkündür.....


Bu blogumda KevinMD.com sitesinde okuduğum bir malpraktis vakasını yorumladım. İngiltere’de 2011 yılında gerçek hayatta karşılaşılan bir cerrahi hatadan söz edeceğim. Böyle hikayeler belki benzer hastaların ailesi ve yakınları için acı verici olabilir ancak hataların önlenmesi ve tıbbın doğru uygulanması için de tecrübelerimizi paylaşmaktan başka yol var mı?

Rahmetli bayan D.J. 2011 yılında hamileliğinin son aylarındayken bir akşam karın ağrısı şikayetiyle İngiltere’de bir hastanenin acil servisine baş vuruyor. Yapılan incelemelerde kadının apandisit olduğu saptanıyor. Gecenin de bir saati ve 2 genç nöbetçi cerrahi asistanı, birçok eğitim hastanesinde mutad olduğu üzere başlarında hocaları olmaksızın hastayı ameliyata alıyorlar.  Kendi hesaplarına göre apendiksi bulup çıkarıyorlar ve ameliyat bitiyor. Birkaç gün sonra hastayı taburcu ediyorlar. Çıkarılan parça Patolojiye gidiyor ve inceleme sonucu “over dokusu” diye rapor ediliyor. O patoloji raporu yazılıp dosya ve arşivlerdeki yerini alıyor ancak açıp okuyan ve dikkate alan olmuyor. Eve gittikten sonra ameliyatın 10. günü artık iyice fenalaşan hastayı tekrar hastaneye getirdiklerinde karnında büyük bir abse tespit ediliyor. Hasta ameliyata alınıyor ve abse drene edilip apendiks bulunup çıkarılsa da heyhat hasta ameliyat masasından kalkamıyor ve kaybediliyor.

Ertesi hafta hastane yönetimi hastanın ailesine bir mektup yazıp “hatalı olduklarını kabul edip, verdikleri zararı tazmin edeceklerini, olayın hastanenin işleyiş sisteminde bir hata nedeniyle meydana geldiğini, bir daha tekerrür etmemesi için ellerinden geleni yapacaklarını bildiriyorlar.

Elbette ne yapsalar bu dramatik kayıp, 32 yaşında hamile bir kadın apandisit gibi basit ve tedavi edilebilir bir nedenle kaybedilmiştir ve asla geri gelmeyecek. Ne yapsak bu hata olmayabilirdi acaba? Belki bir olasılık, gecenin kaçı olursa olsun, o vakayı üstlenecek, sahiplenecek, yeterli diploma ve donanımın yanı sıra tecrübeye de sahip bir cerrahın o hastayı ameliyat etmesiydi. Ancak bu da yaygınlaşan trend halindeki sosyal tıp sistemlerinde maddi olarak üstesinden gelinmesi çok zor bir sorumluluk paylaşımı şekli. İşletmeciler ve bazı ülkelerde de siyasi erk tarafından zorlanan, hataları ve kör noktaları genetik defekt gibi birbirine benzeyen çağdaş sistemlerde, hekimin sorumluluk ve üstlenme hissi ve insiyatifi artık kendi kişiliğinden ziyade hastane işletmesinin emrindedir. Hekim verilen görevi mesai saatleri içinde yapar, buna göre ücretlendirilir ve elbette bunun doğal sonucu, çalışma saatleri dışında kalan vakalar ve durumlar hekimin de menzili dışında kalır. Sonuç da budur işte. Belki hastanın tedavisini gerçekten üstlenen bir cerrah olsa, absenin 10 gün gibi bir süre hastayı öldürecek kadar ilerlemesine de meydan vermeyip daha erken dönemde bir müdahale ile olayı geri çevirebilirdi. Yani sistem iyi çalışsa da kişisel beceriksizlikler hayati hatalara yol açabilmekteyken, tam tersine, sistemde kör noktalar ve hatalar oluğunda da, kişisel beceri ve sorumluluk hissi, bu hataları önleyebilir. Nitekim yine İngiltere’de başka bir olayda 2 genç asistan, apendiks zannederek bir yağ parçasını çıkarıp patolojiye gönderiyorlar. İyi patolog ertesi gün makroskopik incelemesini yaparken numune kutusunda apendiksin değil bir yağ parçasının olduğunu tespit edince derhal sorumlu cerrahı arıyor ve durumu bildiriyor. Hasta tekrar ameliyata alınıyor, apendiks tecrübeli cerrah tarafından bulunup çıkarılıyor ve elbette şikayetçi falan da oluyor ancak sonuçta hayatta kalıyor. 

Burada sizlerin de fikrine başvurmak istediğim birkaç konu olacak. Birincisi, özellikle eğitim ve araştırma tabelası altında çalışan üniversitelerin de dahil olduğu hastanelerde, henüz eğitim görmekte olan genç cerrah adaylarının eğitici konumundakiler adına ve onların adı yazılı işlemlerde veya cerrah diplomaları olsa dahi, beceri veya tecrübe eksikliği nedeniyle üstesinden gelemeyebilecekleri sorumlulukları denetimsiz olarak almaları, özellikle daha çok tıbbi müdahale yapma , daha çok hasta görme konusunda kışkırtıcı olduğunu düşündüğüm performans uygulaması ile gitgide artmakta mıdır?

Ben en azından son 10 yıldır işimi güvenli ve doğru yapmamı sağlayan arkadaşım Patolog Prof Dr Esra Erden’e de teşekkür ederek ikinci sorumu sormak isterim. Daha makroskopik inceleme sırasında olası bir tıbbi hatayı tespit edip sizi uyaracağını düşündüğünüz, samimi söylemle “sırtınızı yaslayabileceğiniz” bir patologunuz var mı? Patolog meslekdaşlarımın hemen hepsinin mesleki duyarlılığından şüphem olmasa da, mevcut sistemler içinde, hele de apandisit hastalığı gibi kısa süreli yatışlarda kaç hastanede hastaların makroskopik ve mikroskopik patoloji raporu hataların düzeltilebileceği bir süre içinde cerrahların eline geçmekte.

Eski bir anekdotla bağlamak istiyorum. Bir dahiliyeci herşeyi bilir hiçbirşey yapmazmış, bir cerrah ise hiçbirşey bilmez herşeyi yaparmış, bir patolog hem herşeyi bilir hem herşeyi yaparmış ama, 1 gün sonra. İşte bu birgün, 10 güne çıkınca da başımıza herşey gelebiliyor.


3 yorum:

  1. Çok güzel bir makale elinize sağlık, son paragraftaki her sözünüze katılıyorum tespitin doğru olduğunu düşünüyorum
    Doç. Dr Mustafa Ateş,
    Malatya

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Mustafa Kardeşim,

    Yorumuna ve bana zaman ayırmana çok teşekkür ederim. Herşeyde ve bu arada bizim mesleğimizde de daha güzel günler görmek ümidiyle selam ve sevgiler.
    Ethem

    YanıtlaSil
  3. Gözəl məqalə üçün təşəkkür edirəm!

    YanıtlaSil